Hulk Tv - RedKek Röportajı

8 Temmuz 2013 Pazartesi

print this page
send email
Muhabir: Merhaba Şirin Keko. Öncelikle nasıl olduğunuzu sorayım, örgüt sempatizanlığına devam  mı?

Şirin Keko: Şuna sempatizanlık demesek? Çünkü Sempati daha çok fikren ilgi duymak gibi birşey. Bizse aktif olarak rol alıyoruz bu işte.

Muhabir: Ah! Çok afedersiniz.. O halde size sanal teröristler demek istiyorum :)

Şirin Keko: Bakın bu olabilir ;) 

Muhabir: Geçenlerde Diyanet'i hackledik diye milleti keklediniz, olay oldu. Bu hareketiniz Kitleniz tarafından desteklenirken, birçok kesim de buna tepki gösterdi. Hatta sizi din düşmanı olarak gösterdiler. Siz din düşmanımısınız?

Şirin Keko: Hahaha yok canım. Nereden çıkarıyosunuz böyle şeyleri.. Benim dedem hafızdır.

Muhabir: Peki o halde neden Diyanet gibi dini bir kurumun basit bir açığına ucuz bir lamer gibi saldırıda bulundunuz? Hele ki Atatürk'ün kurmuş olduğu bir kurumken..

Şirin Keko: Atatürk'ü karıştırmayalım hanfendi..

Muhabir: Niçin?

Şirin Keko: Atatürk sıkı bir Komünizm düşmanıdır. Buna rağmen takipçilerimizin yarısından fazlası Kemalist. Sevmiyoruz ulan Atatürk'ü anlamıyomusunuz...!

Muhabir: Hemen sinirlenmeyin ama... Neyse şu Diyanet konusuna gelelim..

Şirin Keko: Olur. Ya bu Diyanet'in haklanması aslında tamamen Sivas olaylarıyla alakalı. 

Muhabir: Nasıl yani? Sivas olaylarında Diyanet'in parmağının mı olduğunu düşünüyorsunuz?

Şirin Keko: Kesinlikle. Şu anki Diyanet işlerinin başkanı yakmış olabilir Madımak'ı. Derin şüphelerimiz var.

Muhabir: İlginç! Peki bu kanıya nereden vardınız?

Şirin Keko: Basit. Biraz mantarlı kek yiyin, siz de böyle bir çıkarım yapabilirsiniz :)

Muhabir: Mantarlı kek olayından dolayı size oldukça eleştiri gelmişti. Dini ya da milli kurumlara saldırırken, saldırı gerekçesi bulamadığınız zaman mantarlı kek yiyip kafayı buluyor ve böylece daha mantıklı bahaneler buluyormuşsunuz. Bu doğru mu?

Şirin Keko: Bu bilinmeyen birşey değil ki.. Özellikle 2012 yılında mesela. Örgüt final yılı olarak ilan etmişti. Komple sahadaydık. PKK İçişlerine bağlı karakollara saldırıyordu bizse hemen akşamına İçişlerinin, Jandarma karakollarının sitelerini kekleyip oradan elde ettiğimiz bilgileri Kandil'e gönderiyorduk. Bu işler tamamen koordineyle oluyor siz ne sanıyorsunuz efenim! Saldırı gerekçesi olarak da "Satılmış Emperyalistlere karşı mücadele ediyoruz.." şeklindeki kalıplaşmış devrim sözlerimizi yazarak takipçilerimizi yatıştırıyorduk.

Muhabir: Peki sizin bakış açınızla yaklaştığımızı farzedersek, yılanın başını kesmek yerine niçin kuyruğuyla uğraşıyorsunuz? Madem bu ülkenin başındakiler birilerinin kuyruğu, siz o kuyruğu kesseniz nasıl olsa yine çıkmayacak mı? Bu nasıl bir devrimcilik anlayışı?

Şirin Keko: Ne diyorsun sen kadın! Bana ne sonra ne olacağından. Meseleyi hala anlamadın mı arkadaş? Cumhuriyetin kuruluşundan beri her 10 yılda bir bu ülkede bir felaket, iç karışıklık, darbeler oluyordu ve her seferinde ülke 20 sene geriye gidiyordu. Ama ne zaman bu AKP geldi, bir istikrardır tutturdu. Ekonomi yönünden taviz vermediği için biz de özgürlük bahanesiyle saldırıyoruz. Sokakların terörize olması gerekiyor artık çok dolduk biz..

Muhabir: Dedikleri kadar hainlik varmış sizde..!

Şirin Keko: Ya bu ülke benim s*kimde mi sanıyosun? Çalışmak, emeğimle para kazanmak zor geliyo anlıyo musun? Bu yaşa geldim hala iş sahibi olamadım, çevremde saygın bir kişilik olamadım. Sence böyle rezil bi durumdayken Komünizm'den başka bi çarem var mı? Bu ülke zenginleşsin istemiyorum, ülkenin bütün gelirleriyle sadece insanların karınlarını doyurmalıyız, onları şişirmeliyiz ki, halk yerken yarın bi gün Emperyalist ülkeler Türkiye'nin kıçında bombaları rahatça patlatsın. Bırakın bu savaş harcamalarını yahu, milli savunma neymiş! Balık yemeyi öğrensek yeter, bırakın tutmayı falan. Hem öyle emeğiyle çok çalışıp çok kazanan insanlar olsun istemiyorum. Kıskanıyorum anlamıyo musun ya!

Muhabir: Komünizm parayı bulana kadarmış derler, buna ne kadar katılıyorsunuz?

Şirin Keko: Katılmıyorum, sonuç olarak bi Mehmet Ali Alabora örneği var. Banka reklamından Milyon liralar kazanıyor ama aktif sosyalizme hala devam ediyor.

Muhabir: Peki bu kaypaklık değil mi sizce? Bir yanda yaşasın halkların kardeşliği, sosyal adalet bir yanda da cebe cukka?

Şirin Keko: Doğru konuş bakim ne biçim konuşuyosun sen?

Muhabir: Peki devrim olsa Mehmet Ali Alabora'nın sahip olduğu sermayeyi de paylaştıracak mısınız halka?

Şirin Keko: Hanfendi gider misiniz şurdan! Arkadaşlar hanfendiyi dışarı alın lütfen...! (Bağırır)

0 yorum:

Yorum Gönder