Ece Zereycan, hayal ettiğin kişiler değiliz

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Artık Ece'ye gerçekleri söylemenin zamanı geldi. ;(

ECE BİZ LOSER'IZ. ECE BİZ TİPSİZİZ. ECE BİZ ASLINDA HACKER DEĞİL, KEKIR'IZ. ECE BİZİ AFFET. ECE BİZ HAYAL ETTİĞİN GİBİ KİŞİLER DEĞİLİZ ;(((


 
Continue Reading...

Er Utku Kali'den Mesaj Var

25 Temmuz 2013 Perşembe

Arkadaşlar bize çok fazla şey yazmak düşmüyor. Zaten ben de ağlamaklı gözlerimle klavyeyi zar zor görüp yazıyorum ve klavye şıpır şıpır oldu gözyaşımdan. Reyhanlı belgelerini bize yani RedKEK'e sızdırdığı iddiasıyla tutuklanan Er Utku Kali, bize saygı ve sevgisini belirten duygulu bir mektup iletmiş. Biz de cevap olarak en yakında zamanda bulunduğu cezaevinin web sitesini kekleme sözü verdik kendisine. #direnutku :((
Continue Reading...

Lamerlik vs Kekırlık

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Hala bir takım çevrelerce 'lamer' olarak nitelendiriliyoruz ve buna açıkçası çok öfkeleniyoruz. Yaptığımız onca eylemin yöntemine bakanlar bizim asla böyle insanlar olamayacağımızı anlayacaklardır. Komünist Manifesto çarpsın ki biz lamer değiliz! Bize lamer diyen insanların lamerlere büyük hakaret ettiğini düşünüyoruz. Yaptıkları hataların farkına varabilmeleri KEKIR ve LAMER kavramları arasındaki farkları açıklayacağız...



LAMER'DE hedef küçük de olsa ülkesi için bir menfaat sağlama girişimi vardır.
KEKIR'DA ise milli bir duruş asla yoktur. Atacağım adım ülkenin zararına olur mu diye düşünmez.

LAMER'LERİN birçoğu manevi değerleri yok saymaz.
KEKIR'LAR ise din gibi kavramlardan kendilerini soyutlamışlardır. Din, onlar için birer yüktür.

LAMER'LER, alışılagelmiş basit kodlamaları çözerek kendi çapında hack yapar.
KEKIR'LAR, Html ile yapılmış sitelerde kaynak kodundaki bilgileri alarak hack yaptığını zanneder.

LAMER'LER, genelde hacklemedikleri bir siteyi hackledim demezler.
KEKIR'LAR Arayüz ya da teknik güncellemeler dolayısıyla kesintiye uğrayan siteleri 'HAKLADIK' diyerek, hack yapmış gibi milleti keklerler.


Umarız bunları okuduktan sonra bir daha bize Lamer demezsiniz. Çünkü Lamerler bile bizim yanımızda  şerefli ve onurlu insanlar kalır. Bu da size kapak olsun ;)
Continue Reading...

Mantarlı RedKek Tarifi

MANTARLI REDKEK (MALZEMELER)
3 adet yumurta (1 sarı üzerine) , 15 adet çiğ mantar,
2 adet taze soğan, 1 su bardağı yoğurt,
Yarım paket tereyağı, 1 paket kabartma tozu,
1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı pul biber,
2 su bardağı un Susam,
1 paket kırmızı gıda boyası,
1 space muffin

(HAZIRLANIŞI)
Mantarlar ince doğranır, tereyağı eritilir ve ılıtılır. Karıştırma kabına yumurta konur, kısa süre çırpılır. Yoğurt, yağ eklenir karıştırılır. Un, kabartma tozu, tuz, pul biber ilave edilir malzemeler homojen dağılana kadar karıştırılır. En son mantar ve ve space muffin atılır. Karışım yağlanmış fırın kabına dökülür. Üzerine yumurta sarısı sürülür, susam serpilir. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 40 dakika kadar pişirilir. Kare kare keserek servise sunulur. Afiyetle uçulur..

UYARI: Pastanın lamerler dışında biri tarafından yapılması ülkemiz adına tehlikeli ve yasaktır!
Continue Reading...

Hulk Tv - RedKek Röportajı

Muhabir: Merhaba Şirin Keko. Öncelikle nasıl olduğunuzu sorayım, örgüt sempatizanlığına devam  mı?

Şirin Keko: Şuna sempatizanlık demesek? Çünkü Sempati daha çok fikren ilgi duymak gibi birşey. Bizse aktif olarak rol alıyoruz bu işte.

Muhabir: Ah! Çok afedersiniz.. O halde size sanal teröristler demek istiyorum :)

Şirin Keko: Bakın bu olabilir ;) 

Muhabir: Geçenlerde Diyanet'i hackledik diye milleti keklediniz, olay oldu. Bu hareketiniz Kitleniz tarafından desteklenirken, birçok kesim de buna tepki gösterdi. Hatta sizi din düşmanı olarak gösterdiler. Siz din düşmanımısınız?

Şirin Keko: Hahaha yok canım. Nereden çıkarıyosunuz böyle şeyleri.. Benim dedem hafızdır.

Muhabir: Peki o halde neden Diyanet gibi dini bir kurumun basit bir açığına ucuz bir lamer gibi saldırıda bulundunuz? Hele ki Atatürk'ün kurmuş olduğu bir kurumken..

Şirin Keko: Atatürk'ü karıştırmayalım hanfendi..

Muhabir: Niçin?

Şirin Keko: Atatürk sıkı bir Komünizm düşmanıdır. Buna rağmen takipçilerimizin yarısından fazlası Kemalist. Sevmiyoruz ulan Atatürk'ü anlamıyomusunuz...!

Muhabir: Hemen sinirlenmeyin ama... Neyse şu Diyanet konusuna gelelim..

Şirin Keko: Olur. Ya bu Diyanet'in haklanması aslında tamamen Sivas olaylarıyla alakalı. 

Muhabir: Nasıl yani? Sivas olaylarında Diyanet'in parmağının mı olduğunu düşünüyorsunuz?

Şirin Keko: Kesinlikle. Şu anki Diyanet işlerinin başkanı yakmış olabilir Madımak'ı. Derin şüphelerimiz var.

Muhabir: İlginç! Peki bu kanıya nereden vardınız?

Şirin Keko: Basit. Biraz mantarlı kek yiyin, siz de böyle bir çıkarım yapabilirsiniz :)

Muhabir: Mantarlı kek olayından dolayı size oldukça eleştiri gelmişti. Dini ya da milli kurumlara saldırırken, saldırı gerekçesi bulamadığınız zaman mantarlı kek yiyip kafayı buluyor ve böylece daha mantıklı bahaneler buluyormuşsunuz. Bu doğru mu?

Şirin Keko: Bu bilinmeyen birşey değil ki.. Özellikle 2012 yılında mesela. Örgüt final yılı olarak ilan etmişti. Komple sahadaydık. PKK İçişlerine bağlı karakollara saldırıyordu bizse hemen akşamına İçişlerinin, Jandarma karakollarının sitelerini kekleyip oradan elde ettiğimiz bilgileri Kandil'e gönderiyorduk. Bu işler tamamen koordineyle oluyor siz ne sanıyorsunuz efenim! Saldırı gerekçesi olarak da "Satılmış Emperyalistlere karşı mücadele ediyoruz.." şeklindeki kalıplaşmış devrim sözlerimizi yazarak takipçilerimizi yatıştırıyorduk.

Muhabir: Peki sizin bakış açınızla yaklaştığımızı farzedersek, yılanın başını kesmek yerine niçin kuyruğuyla uğraşıyorsunuz? Madem bu ülkenin başındakiler birilerinin kuyruğu, siz o kuyruğu kesseniz nasıl olsa yine çıkmayacak mı? Bu nasıl bir devrimcilik anlayışı?

Şirin Keko: Ne diyorsun sen kadın! Bana ne sonra ne olacağından. Meseleyi hala anlamadın mı arkadaş? Cumhuriyetin kuruluşundan beri her 10 yılda bir bu ülkede bir felaket, iç karışıklık, darbeler oluyordu ve her seferinde ülke 20 sene geriye gidiyordu. Ama ne zaman bu AKP geldi, bir istikrardır tutturdu. Ekonomi yönünden taviz vermediği için biz de özgürlük bahanesiyle saldırıyoruz. Sokakların terörize olması gerekiyor artık çok dolduk biz..

Muhabir: Dedikleri kadar hainlik varmış sizde..!

Şirin Keko: Ya bu ülke benim s*kimde mi sanıyosun? Çalışmak, emeğimle para kazanmak zor geliyo anlıyo musun? Bu yaşa geldim hala iş sahibi olamadım, çevremde saygın bir kişilik olamadım. Sence böyle rezil bi durumdayken Komünizm'den başka bi çarem var mı? Bu ülke zenginleşsin istemiyorum, ülkenin bütün gelirleriyle sadece insanların karınlarını doyurmalıyız, onları şişirmeliyiz ki, halk yerken yarın bi gün Emperyalist ülkeler Türkiye'nin kıçında bombaları rahatça patlatsın. Bırakın bu savaş harcamalarını yahu, milli savunma neymiş! Balık yemeyi öğrensek yeter, bırakın tutmayı falan. Hem öyle emeğiyle çok çalışıp çok kazanan insanlar olsun istemiyorum. Kıskanıyorum anlamıyo musun ya!

Muhabir: Komünizm parayı bulana kadarmış derler, buna ne kadar katılıyorsunuz?

Şirin Keko: Katılmıyorum, sonuç olarak bi Mehmet Ali Alabora örneği var. Banka reklamından Milyon liralar kazanıyor ama aktif sosyalizme hala devam ediyor.

Muhabir: Peki bu kaypaklık değil mi sizce? Bir yanda yaşasın halkların kardeşliği, sosyal adalet bir yanda da cebe cukka?

Şirin Keko: Doğru konuş bakim ne biçim konuşuyosun sen?

Muhabir: Peki devrim olsa Mehmet Ali Alabora'nın sahip olduğu sermayeyi de paylaştıracak mısınız halka?

Şirin Keko: Hanfendi gider misiniz şurdan! Arkadaşlar hanfendiyi dışarı alın lütfen...! (Bağırır)
Continue Reading...

Tarihçemiz

REDKEK'in onursal kurucuları olan bizlerin soyu, 1878 yılında Gürcistan'ın Tiflis kentinde çift yumurta ikizi olarak doğan dedelerimizden yayılmıştır...Birisi Moskova'da Sovyetlerin yıkılışıyla birlikte kalbine yenilerek vefat etmiş, diğeriyse sıcak denizlere inme umuduyla Türkiye'ye göç etmiş. 'Şirin Baba' lakabı da esasen onlarla başlamıştı zaten. 

Bu arada Gürcistan, Moskova falan demişken Josef Stalin'in hemşehirlisi olduğumuzu da hatırlatma gereği duyduk ;) Stalin büyük bir lider bizim için. Hatta onun şu harika sözüne burada da yer vermekte yarar var diye düşünüyoruz.. Ne diyor önder Stalin: "Bir insanın ölümü trajedi olurken, milyonlarcasının ki istatistik kalıyor.." Ne kadar ince seçilmiş kelimeler değil mi? İşte biz de tam olarak bundan bahsetmeye çalışıyoruz aylardır. 1984'ten beri 8 bin T.C askeri, kahraman gerillalarımızca öldürülmüş ama biz bunları hiç anmıyormuşuz. PKK, terör örgütüdür diyemiyormuşuz! E bundan bize ne ki? Bu ülkenin 35 bin vatandaşı, sizin terör diye adlandırdığınız fakat bizim dava arkadaşı, gerilla, direnişçi dediğimiz PKK tarafından katledildi. Ama Stalin diyor ya, bunlar hep istatistik işte, fazla önemsememek lazım. Sonuçta bu ülkenin en önemli meselesi şu an Ethem Sarısümük'tür, Abdullah Cömert'tir. Ne büyük trajedi değil mi? Şehit diyecekseniz bunlara deyin yani. 3-5 binin hesabını yapmaya gerek yok şimdi...

Herneyse bu arada bize terör sempatizanı falan demenizden çok rahatsızlık duyduğumuzu belirtmeliyiz! Silahlı sol örgütlerle devamlı iletişim halinde olmamız, BDP ve Fırat Haber Ajansı'na bilgi aktarımı yapmamızın neresi terörist Allahaşkına? (Allah sözünü lafın gelişi söyledik) Biz 1800'lerden beri vardık, o zamanlar bilgisayar yoktu belki ama Kripteks'ler vardı! Mesela şifresi '12345678' olan kripteksleri hacklemekde üstüne yoktu dedelerimizin! 

97'lerden sonra gelişmiş bilgisayarlar icat edildi fakat ne yalan söyleyelim bu işe pek kafamız basmadı. O yüzden öncelikle Anonymous hacker grubundan 15 yıl boyunca eğitim kursları gördük. Ardından 2012'de eylemlerimize başladık. Anonymous'un bize öğrettiği iki tür hack yöntemi vardı. İlk yöntem, saldırılmak istenen sitedeki bütün kutucuklara '12345678' yazıp onaylamak. Eğer bu işe yaramıyorsa, Moskova ve Çin'deki bütün akrabalarla haberleşip o siteye Ddos saldırısı yapmak. Tabi herşey bu saldırılardan ibaret de değildi. Hedef sitelerimizden biri ne zaman bir aksaklık yaşasa önce mantarlı keklerimizi yiyip kafamızı güzelleştirdikten sonra hemen Twitter adresimizden "Ahanda bu siteyi hakladık!" diye tweet atarak hayran kitlemizi genişlettik, genişletmeye de devam ediyoruz. Unutmayın ki bizler ne kadar Emperyalizm düşmanı olsak da, öncelikle kendi ülkemizi terörize edene kadar diğer bütün Emperyalist ülkelerin kucağına oturacak hatta bazen oturmakla kalmayıp hafiften sürtüneceğiz de ;) O halde yaşasın NEO-Komünizm diyoruz. Marx bugün yaşasaydı o da RedKek'li olurdu ;)



Continue Reading...